Bir İzmir Klasiği: Boyoz [Tarihi ve Tarifiyle]

Başlatan Tekyürek, 25 Ekim 2014, 16:30:06

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

İzmirlilerin sabah evden  çıktıklarında koşa koşa bindikleri vapur ya da otobüslerden iner inmez  karşılaştıkları bir Ege klasiğidir boyoz.





 

 



Özellikle iş dünyasının yoğun olduğu Konak, Çankaya, Basmane, Alsancak  civarındaki tüm iskele ve duraklar boyoz satıcıları ile doludur,  tartışmasız işbirlikçisi yumurta ile birlikte.



Çünkü boyoz yumurta olmadan yenmez çoğunlukla. Boyozun kendine yumurtayı  en yakın dostu olarak seçmesi bir rastlantı değildir aslında. Çünkü  boyozun yüzyıllardır bir kan davası vardır yakın akrabası gevrek ile.



Sabahları ya da akşama doğru sıcak sıcak ve yanında, üzerine tuz ve  karabiber serpilmiş haşlanmış yumurta ve taze demli çay ile yenilen  boyoz, neredeyse İzmir sabah kahvaltılarının vazgeçilmez ürünlerinden  biridir.    





 

 



Seyyar satıcıdan yumurtası ile beraber satın alıp eski gazetelerden  kesilmiş parçalara paket yaptırarak, mevsimine göre, sabah serinliğinde  veya kış soğuğunda elinizde kahvaltılığınız, kolunuzun altında  gazeteniz, işyerinize veya yakındaki kahveye giderken, avuçlarınızda  boyozun sıcaklığı ve burnunuzda kokusunu hissetmek gün için en iyi  başlangıç olmalıdır sıradan bir Egeli için herhalde?  



 



Boyoz'un Tarihi

 

Yüzyıllardır İzmir ve çevresinde tüketilen boyoz aslında bir Musevi  yiyeceğidir. Zaten artık kullanılmasa da geçmişte “Yahudi Böreği” olarak  da geçtiğini biliyoruz adının. Araştırmalar bu yiyeceğin kökeninin  Sefarad kültürüne dayandığını gösteriyor. Sefarad kökenli Musevilerin  İspanya’dan gelirken yanlarında getirdikleri bir ürün olan boyoz, doğal  olarak yalnızca Ege Bölgesine has bir ürün değildi.



Seferad yahudileri, Ege Bölgesi başta olmak üzere İstanbul ve  Anadolu’nun pek çok yerine dağıldıklarında da boyozu Anadolu halkına  tanıtmışlardı. Ama sadece İzmir ve çevresinde beğenilip, ticari bir ürün  gelebildi boyoz.



Boyoz ustaları arasında en ünlüsü efsanevi Boyozcu Avram’dı.  Kemeraltı’nda bulunan fırınında yaptığı boyozlar halk arasında çok ünlü  idi. Hatta Avram usta öldükten sonra çok sayıda fırın bu üne sahip  çıkarak kendi ürünlerini “Boyozcu Avram’ın boyozları” adı ile  satmışlardı.    



Bu kadar ünlü ve yaygın bir yiyecek olan boyoz sözcüğünün anlamını  bulabilmek için Yahudilerin 1492 yılındaki İspanya’dan Anadolu’ya  gerçekleştirdikleri göçe dönmemiz gerekiyor. Seferad olarak anılan bu  Museviler yolculukları sırasında yanlarında sadece inançlarını değil,  aynı zamanda kültürlerini de getirmişlerdir.  



Anadolu’ya geldiklerinde Judeo olarak bilinen İspanyol dilini kullanan  bu topluluk, günlük yaşantılarında bu dili kullanmayı sürdürmüş ve  okullarında yine aynı dille eğitim yapmıştır.  



Öyle ise boyoz sözcüğünün kökenini İspanyolca’da aramak gerekmektedir.  Bu arayış bizi Bollos sözcüğüne götürür. Bu sözcüğün okunuşu ise  aynıdır, boyos. İspanyolca’da yan yana kullanılan iki “L” harfi “Y”  olarak okunur. Bu nedenle bilgisayarda boyoz konusunda araştırma yapmak  için “boyoz” kelimesi girildiğinde tek tük bilgilere ulaşılabilirken  â€œbollos” kelimesi ile arama yapıldığında, hemen hemen tamamı İspanyolca  binlerce bilgiye ulaşılabilir. Bunun nedeni boyozun hala İspanya ve  ilişkili ülkelerde popüler bir yiyecek olmasıdır.  



Günümüzde, İspanya’da, Güney Amerika Ülkelerinden Şili, Arjantin ve  Peru’da yaygın olarak tüketilen boyoz, bizden farklı olarak şekerli de  üretilmektedir. Ancak İzmir’de de boyozu tahinle yapan yerler mevcuttur.  Bu nedenle bu tür boyozların şekerli bir tada sahip olduğu  unutulmamalıdır.  



Akademik bilgiler ne olursa olsun boyoz İzmir ve Ege Kültürünün ayrılmaz  bir parçasıdır. İster sabah, ister akşama doğru; havaya yayılan enfes  kokular İzmirlilere açlıklarını hissettirir. Damaklarda yayılan lezzeti,  yerlere dökülen parçaları yüzlerce yıldır bu topraklarda, eşsiz Ege  Kültürünü yaşatır. Taze boyozun sıcak sıcak fırından çıktığı andaki  dumanı adeta birbirleri ile dans eder lezzet yarışında.  





   4 Kişilik)[/i]



Hazırlama Süresi: 30 dakika |  Pişme Süresi: 20 dakika



Malzemeler:

2 su bardağı un
1 su bardağı su
1 tatlı kaşığı sirke
1 tatlı kaşığı limon suyu
1 tatlı kaşığı mısırözü yağı
1 su bardağı mısırözü yağı
Yarım tatlı kaşığı tuz


Kabaklı İç Malzeme:

2 kabak
1 patlıcan
1 soğan
1 domates
2 çorba kaşığı sıvıyağ
Tuz


Patatesli İç  Malzeme:2 patates
2 yumurta
1.5 kahve fincanı tulum peyniri
1 kahve fincanı rendelenmiş kaşarpeyniri


Hazırlanışı:



* Kabaklı iç malzeme için; patlıcanı soyup tuzlu suda  bekletin. Domates, kabak ve soğanın kabuklarını soyun. Patlıcanın suyunu  sıkıp kâğıt havlu ile kurulayın. Sebzeleri rendeleyin. Tavada sıvıyağı  kızdırıp tuz ekleyerek sebzeleri suyunu salıp çekinceye kadar soteleyin.  



* Patatesli iç malzeme için; patatesleri haşlayın. Kabuklarını soyup  çatalla ezin. Yumurta, tulum ve kaşarpeynirini ekleyip karıştırın.



* Unu yoğurma kabına alın. Ortasını havuz gibi açıp su, sirke, limon  suyu, 1 tatlı kaşığı mısırözü yağı ve tuzu ekleyin ve 10-15 dakika  kuvvetlice yoğurun. Derin bir kaba 1 bardak mısırözü yağı ekleyin.  Yumuşak kıvamlı hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp 10 dakika  bekletin.



* Hamur topağını yağdan alıp elle, katmer hamuru inceliğinde yuvarlak  açın. Ortasına kabaklı iç malzemeden 1 kaşık yayıp 4 köşesi ortaya  gelmek üzere katlayın. Hamurların yarısını kabaklı, yarısını da  patatesli iç malzemeyle hazırlayıp hafif yağlanmış tepsiye dizin.  Önceden ısıtılmış 200 dereceye ayarlı fırında 20 dakika pişirin. Sıcak  olarak servis yapın.



Afiyet Olsun....                            
Linkback: Bir İzmir Klasiği: Boyoz [Tarihi ve Tarifiyle]
  • Gösterim 2,053 
  • yemek tarifleri
  • 0 Yanıtlar


Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor Üye ol Veya Giriş Yap


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious

Benzer Konular (3)

Yanıtlar: 0
Gösterim: 1828

Yanıtlar: 0
Gösterim: 1551


İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz