Atatürk ve Kin

Başlatan Tekyürek, 25 Ekim 2014, 17:41:35

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.





Gazi Mustafa Kemal İzmir Türkocağı’nda Çayda...

Sağında: Fahrettin Altay Paşa, Solunda: Kâzım Dirik  (2 Şubat 1931)



 Atatürk, bir işi yaparken fayda ve zararını sadece kendisi açısından  değerlendiren insanların bencil olduğunu düşünürdü. Asıl olan insanların  yaptığım iş başkalarına ve özellikle benden sonra geleceklere ne  kazandırır veya ne kaybettirir, diye düşünebilmeleridir. Bu anlayış  insanları bencillikten uzaklaştırır, ufkun ötesini görmelerini  sağlayarak başkaları için bir şeyler yapmanın zevkine onları ulaştırır.  İnsanların bencil, kinci ve bağnaz olmalarında bu düşünceden yoksunluk  vardır.



  Aşağıdaki olayda görevini yapmadığından dolayı evlatlarının zarar  göreceğini düşünmeyen babayla, kendini o görevlinin evlatlarını düşünmek  zorunda hisseden gerçek baba Atatürk’ün anlayış farkını  yansıtmaktadır.Atatürk’ün asla kini yoktur. Bir kimseye ne kadar kızarsa  kızsın, bir süre sonra affeder, olanları unutur, bir daha duymak bile  istemezdi. Bu yüzden civarındakilerden birçokları zaman zaman gözden  düşer, sonra yeniden affedilir, yeniden eski mevkiini alırdı.



  Fakat, asla göz yummadığı şey, bir kimsenin ekmeğiyle oynanmasıydı.Yeni  harflerin kullanılmasının kararlılıkla takip edildiği dönemde bir  seyahati esnasında bir hükümet bürosuna girdi. Açtığı bir defterde bir  deste eski harflerle yazılmış notlar ve kağıtlar buldu. Defterin sahibi  yaşlı bir memurdu.Atatürk, hayatında ender rastlanan bir hiddetle  memurdan başladı, amirde bitirdi, hepsini kovdu.



 Dışarı çıkarken de:

 - Bunlar mikroptur, efendim! Milli bünyenin iyiliği namına temizlenmeli!... diye bağırdı.

 Akşam oldu, vilayet konağında bir ziyafet vardı. Bir aralık söz yine yeni harflere geldi. Atatürk, valiye sordu:

 - Bugünkü yobazlara ne yaptın?

 Vali:

 - Görevlerine son verdim, paşam. Esasen ücretli hizmetlilerdi.Atatürk durakladı, sonra usulca:

  - O olmadı işte!... dedi. Bu adam, kabahatli, muhakkak!... Fakat,  çoluğunun çocuğunun suçu ne? Onları aç bırakmaya hakkımız yok. Onu  görevine usulca iade et!... Biz adamları cezalandırmalıyız, ama ekmekle  oynamak doğru değildir!...



N.A. BANOĞLU, Nükte ve Fıkralarla Atatürk, s.325-326        
Linkback: Atatürk ve Kin
  • Gösterim 1,819 
  • Herşey Genel Paylaşım
  • 0 Yanıtlar


Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor Üye ol Veya Giriş Yap


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious

Benzer Konular (5)


İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz